OĞUZHAN DEMİRHAN 25.08.2020
SGK VE MALİYENİN AMME ALACAĞINDA ÖNCELİK HAKKI VE GARAMETEN TAKSİMAT
G İ R İ Ş:
Amme alacağı deyimi; 6183 Sayılı Kanunda tanımlanan şekliyle, Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi Fer’i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacaklarını kapsar. 5502 Sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunun 37. maddesinde “ Süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idari para cezaları, gecikme zamları, katılım paylarının Kurum alacağına dönüşeceği ve bu alacakların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102’inci ve 106’ıncı maddeleri hariç diğer maddelerinin uygulanacağı,” 5510 Sayılı Kanunun 88.maddesinde ise “Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Kanunun 51 inci,102 inci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddelerinin uygulanacağı,” hükmü düzenlenmiştir. Bizde çalışmamızda kamu alacaklarının tahsilinde rüçhan hakkı ile hacze iştirakte adı geçen kurumların öncelik hakkını inceleyeceğiz.
6183 Sayılı Kanunun Kanundaki Terimler başlıklı 3. Maddesinde amme alacağına mahsus bazı kavramlara yer vermiştir. Şüphesiz bu kavramların bilinmesi; sorumluların tespiti ve amme alacağının takip ve tahsilinde önem arz eder. Buna göre;
Amme borçlusu veya borçlu terimi: Amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini,
Alacaklı amme idaresi terimi: Devleti, vilayet hususi idarelerini ve belediyeleri,
Tahsil dairesi terimi: Alacaklı amme idaresinin bu kanunu tatbik etmekle vazifeli dairesini, servisini, memur veya memurlarını,
Tahsil edilemeyen amme alacağı terimi: Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını,
Tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi:
Tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı: Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını, ifade eder.
Devlet alacaklarının tahsilini sağlamak ve bu konuda gerekli tedbirleri almak görevi, 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile kurulan Gelir İdaresi Başkanlığına verilmiştir.
6183 sayılı Kanun, Türk Ceza Kanununun para cezalarının tahsil şekli ve hapse tahvili hakkındaki hükümlerini saklı tutmaktadır.
Mahkemelerin ceza hukukundan kaynaklı olarak vermiş oldukları adli para cezalarının infazı, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılmakta ve adli para cezalarının infazını Cumhuriyet Savcılıkları yerine getirmektedir.
Ancak, anılan Kanun hükümlerine göre Cumhuriyet Savcıları tarafından infaz edilmek üzere hükümlülerden talep edilen adli para cezalarının süresinde ödenmemesi halinde infaz; hapse çevrilemeyen para cezalarında bu cezaların tamamının tahsili, hapse çevrilerek infaz edilen adli para cezalarında ise hapis cezasıyla giderilemeyen kısmının tahsili şeklinde yerine getirildiğinden, Cumhuriyet Başsavcılıklarınca 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilmek üzere bildirilen adli para cezalarının bu Kanuna göre takip ve tahsili gerekmektedir.
İl Özel İdarelerinde bu görev Valilere, Belediyelerde ise bu görev Belediye Başkanına verilmiştir. Bu kişiler bu görevleri yetkilendirdikleri birimler aracılığıyla yerine getirirler.
Sosyal Güvenlik Kurumunu prim ve prime bağlı alacakların takip ve tahsil görevi Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesinde örgütlenen icra servislerince yerine getirilir. Ayrıca fazla ve yersiz ödemelerin tahsili konusunda Kurum avukatları yetkili kılınmıştır.
Takibat, alacaklı amme idaresinin mahalli tahsil dairesince yapılır. Borçlu veya malları başka mahallerde bulunduğu takdirde, tahsil dairesi borçlunun veya mallarının bulunduğu mahalde yapılacak takipleri o mahaldeki aynı neviden amme idaresinin tahsil dairelerine niyabetten yaptırır.
a)- 2004 Sayılı İcra İflas Kanununa göre Öncelik Hakkı:
İcra İflas Kanununun 268 inci maddesinde;”261 inci maddeye göre ihtiyaten haczedilen mallar, ihtiyatî haciz kesin hacze dönüşmeden önce diğer bir alacaklı tarafından bu Kanuna veya diğer kanunlara göre haczedilirse, ihtiyatî haciz sahibi alacaklı, bu hacze 100 üncü maddedeki şartlar dairesinde kendiliğinden ve muvakkaten iştirak eder. Rehinden önce ihtiyatî veya icrai haciz bulunması hâlinde âmme alacağı dahil hiçbir haciz rehinden önceki hacze iştirak edemez” hükmü yer almaktadır. Bu durumda rehinli bir alacak amme alacağının önünde ve bu alacak için amme alacağından önce haciz konulmuşsa rehinli alacak tüm hakkını aldıktan sonra, amme alacağı kalan miktar kadar tahsil edilebilir.
Aynı Kanunun 208. Maddesinde” Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinde, gümrük resmi ve akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lazım gelen resim ve vergi o akar veya eşya bedelinden istifa olunduktan sonra rüçhan hakları vardır.” Hükmü yer almaktadır. Bu durumda satışı yapılan malın aynından doğan vergiler ve alacaklar öncelikle ödenecek, satış bedelinden kalan tutar üzerinden, alacaklı sıralamasına göre paylaştırılacaktır. Örneğin bir otomobilin satışında öncelikle otomobilin motorlu taşıt vergileri varsa diğer zorunlu mali sigortası gibi borçları, Gayrimenkullerin satışında öncelikle bunların emlak vergileri gibi malın aynından doğan borçlar ödenecek, satış bedelinden geriye bir miktar kalırsa o zaman alacak sırasına göre paylaştırılacaktır.
Maddede yer alan alacak sıralamasına göre kamu alacakları imtiyazlı alacak olarak 3.sırada yer almaktadır.
b)- 6183 Sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanuna Göre Rüçhan Hakkı:
Amme alacaklarına, öncelik hakkı veren 6183 sayılı Kanunun 21 inci maddesi hükmü ile üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden önce o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulduğunda satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağına ilişkin düzenlemeler yapılmış, borçlunun iflası, mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi tutulması hallerinde amme alacağının sırası belirlenmiştir. Madde hükmüne göre üçünü şahıslar tarafından yapılan hacizlerde, haczin sonuçlanıp paraya çevrilinceye kadar o mal üzerine amme alacağı içinde haciz konulursa, satış bedelinin garameten ( oranlı ) bir şekilde paylaştırılacağı düzenlenmiştir. Burada önemli olan husus haciz tamamlanmış olsa bile satış yapılmış ve paranın tahsil edilmiş olmaması gerekir. Aksi halde amme alacağının hacze iştiraki mümkün değildir.
Genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen hacizlerde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 268 inci maddesinde yazılı “Rehinden önce ihtiyatî veya icrai haciz bulunması hâlinde âmme alacağı dahil hiçbir haciz rehinden önceki hacze iştirak edemez” hükmü uygulanmaz. Maddede yazılı imtiyaz, sadece genel bütçe gelirleri olarak kaydedilen vergi, resim, harç ve vergi cezalarına tanınmıştır. Örneğin Maliye Bakanlığına bağlı Milli Emlak Genel Müdürlüğünce tahsil edilen ecrimisil gelirleri genel bütçe içerisinde yer alan gelirlerden olmasına karşın bu imtiyazdan yararlanamaz.
Rehinli alacaklıların hakları mahfuzdur. Ancak, gümrük resmi, bina ve arazi vergisi gibi eşya ve gayrimenkulün aynından doğan amme alacakları o eşya ve gayrimenkul bedelinden tahsilinde rehinli alacaklardan evvel gelir.
Borçlunun iflası, mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi tutulması hallerinde amme alacakları imtiyazlı alacak olarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesinin üçüncü sırasında, bu sıranın önceliğini alan alacaklar da dahil olmak üzere tüm imtiyazlı alacaklar ile birlikte işleme tabi tutulur. Buna göre borçlunun iflas etmesi halinde alacakların sırası aşağıdaki şekilde sıralanacaktır.
Birinci sıra: İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları,
İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları,
İflâsın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları,
İkinci sıra: Velâyet ve vesayet nedeniyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu ilişki nedeniyle doğmuş olan tüm alacakları; ancak bu alacaklar, iflâs, vesayet veya velâyetin devam ettiği müddet yahut bunların bitmesini takip eden yıl içinde açılırsa imtiyazlı alacak olarak kabul olunur. Bir davanın veya takibin devam ettiği müddet hesaba katılmaz.
Üçüncü sıra: Özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar. ( Amme Alacağı )
Dördüncü sıra: İmtiyazlı olmayan diğer bütün alacaklar.
Sözlük anlamı, Herkese eşit olarak, taksim ederek, paylaştırarak, hakkına göre olan garameten sözcüğü, 6183 sayılı kanunda yer aldığı şekliyle; aynı dereceye sahip alacaklılardan, iştirak ettikleri hacizden alacakları paralar bu alacaklara yetmez ise, satış bedelinin aralarında alacakları ile orantılı bir biçimde paylaştırılmasıdır.
Örnek: Şanlıurfa SGK İl Müdürlüğü borçlusun Bay ( A) şahsı adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulduğu tarih itibarıyla, aynı taşınmaz üzerinde bulunan takipler fer'i alacaklar dahil olmak üzere aşağıdaki gibidir.
Ayrıca söz konusu taşınmazın
200 - TL ayni borcu bulunmaktadır
Taşınmaz İcra Müdürlüğünce satışı yapılmış, satış masrafları düşüldükten sonra taşınmaz kaydında rehin ve haczi bulunan alacaklılara dağıtılacak tutar 30.200-TL'dir. Taşınmazın tapu kaydında amme haczinden önce rehin bulunmasına rağmen satış bedelinden öncelikle, Siverek Vergi Dairesinin kurumlar vergisi alacağı için tatbik ettiği haciz tutarı, 1 inci sırada yer alan hacze garameten iştirak edecektir.
İcra İflas Kanununun 268 inci maddesinde;
261 inci maddeye göre ihtiyaten haczedilen mallar, ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden önce diğer bir alacaklı tarafından bu Kanuna veya diğer kanunlara göre haczedilirse, ihtiyati haciz sahibi alacaklı, bu hacze 100 üncü maddedeki şartlar dairesinde kendiliğinden ve muvakkaten iştirak eder. Rehinden önce ihtiyati veya icrai haciz bulunması halinde amme alacağı dahil hiçbir haciz rehinden önceki hacze iştirak edemez. İhtiyati haciz masrafları satış tutarından alınır. İhtiyati haciz diğer rüçhan hakkını vermeyeceği,”
6183 sayılı Kanunun 21 inci maddesin birinci fıkrasında ise;
“Üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulursa bu alacak da hacze iştirak eder ve aralarında satış bedeli garameten taksim olunur. Genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen hacizlerde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 268 inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi hükmü uygulanmaz” hükümleri yer almaktadır.
Bu nedenle ipotekten sonra genel bütçeye gelir kaydeden vergi, resim harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için Vergi Dairelerin haczi var ise, Vergi Dairesinin haczi ile 1 inci sırada bulunan İcra İflas Kanununa göre konulan diğer haciz arasında garameten paylaşım yapılır. İkisinin de alacağı bitmeden ipotek dahil diğer alacaklılara garame yapılamaz.
Yukarıdaki Örnek’te, Siverek Vergi Dairesinin haczinden önce rehinli alacak bulunmakla birlikte, Vergi Dairesi haczinin, genel bütçe vergi gelirlerinden olan kurumlar vergisi alacağından dolayı konulmuş olması nedeniyle, 6183 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde yapılan değişiklik uyarınca rehinden önceki hacze iştirak etmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, 30.200 TL tutardan; 200 -TL emlak vergisi ayrılacak ve geriye kalan bakiye 30.000 TL ise,
1 inci sırada yer alan (B) şahsının 50.000-TL alacağı ile 4 üncü sırada haciz bulunan Siverek Vergi Dairesinin 40.000-TL tutarındaki Stopaj alacağı arasında garameten pay edilecektir.
Satış bedelinden kalan tutar x amme alacağı tutarı
Üçüncü şahsın alacak tutarı + amme alacağı tutarı
Formülü kullanıldığında,
30.000x40.000/90.000 = 13333,33-TL Siverek Vergi Dairesine,
30.000x50.000/90.000 = 16666,67-TL 1.Sıra (B) Şahsına pay ayrılacak
Sonuç olarak, Siverek Vergi Dairesinin Stopaj ( Gelir Vergisi Kesintisi ) dolayı 40.000 -TL tutarındaki alacağı için, taşınmaz satışından 13.333,33-TL, ayrıca, 1 inci sırada haczi olan İcra Müdürlüğüne ise 16666,67-TL pay ayrılması gerekmektedir. Birinci sırada olan (B) şahsının alacağı bitmediğinden rehin alacaklısına, rehin alacaklısının alacağı bitmediği sürece de Şanlıurfa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne her hangi bir pay ayrılmayacaktır.
Örnek: Yukarıda belirtilen taşınmazın satışı sonucunda masraflar düşüldükten sonra alacaklılara dağıtılacak tutarın 100.250-TL olması halinde, satış bedelinden taşınmazın aynından doğan emlak vergisine öncelikle pay ayrılacak, 1 inci sıradaki haciz alacaklısı ile Vergi Dairesi haczine konu alacak toplamı olan (50.000 + 40.000) 90.000-TL pay ayrılacaktır. Satış bedelinden geriye kalan 10.000-TL ise, 2 inci sırada haczi olan ( C ) şahsının alacağı ile 3 üncü sıradaki rehin alacaklısı arasında garame edilmesi gerekmektedir.
10.000x20.000/50.000 = 4.000-TL
10.000x30.000/50.000 = 6.000-TL
2 inci sırada haczi bulunan İcra Müdürlüğüne 4.000-TL,
3 üncü sıradaki rehin alacaklısına ise 6.000-TL pay ayrılacaktır
Örnek: Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne borçlu olan (D ) şahsı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki hacizler tatbik edildikleri tarih itibarıyla Fer’i alacaklar dahil olmak üzere aşağıdaki gibidir.
Borçlunun söz konusu taşınmaz nedeniyle toplam 5.000-TL emlak vergisi borcu bulunmaktadır. Söz konusu taşınmaz, İcra Müdürlüğünce satılmış olup, satış masrafları düşüldükten sonra taşınmaz kaydında alacakları olanlara dağıtılacak tutar 65.000-TL'dır.
Öncelikle satış bedelinden taşınmaz aynından doğan 5.000-TL emlak vergisi ayrılır. Bakiye kalan 60.000 -TL den; 1 inci sıradaki rehin alacaklısına 25.000-TL ayrılacak, kalan 35.000-TL ise 2 inci sırada haciz bulunan (B) şahsının alacağı ile 4 üncü sıradaki amme alacağı bulunan Tekirdağ SGK İl Müdürlüğü arasında aşağıdaki şekilde pay edilmesi gerekir.
2 inci sıra haczi olan İcra Müdürlüğüne; 35.000x 40.000/80.000 = 17.500-TL,
4.sıra haczi olan Tekirdağ SGK İl Müdürlüğüne: 35.000x40.000/80.000=17.500-TL pay ayrılacaktır.
Örnek: Antalya Vergi Dairesinin B şahsı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki hacizler tatbik edildikleri tarih itibarıyla Fer’i alacaklar dahil olmak üzere aşağıdaki gibidir. Taşınmazın satışından 96.000 TL elde edilmiştir. Satış masrafları, emlak vb. masa giderleri düştükten sonra geriye 90.000 TL kalmıştır. Bu durumda aşağıda yazılı alacaklılara 6183 sayılı Kanun ve 2004 Sayılı İcra iflas Kanununa göre yapılacak taksimat aşağıda yazılı şekilde olacaktır.
Yukarıdaki şekliyle 1. Sıradaki alacaklı ile 2. Sıradaki, 4.sıradaki, 6. sıradaki ve 8. Sıradaki alacaklılar arasında garameten taksimat yapılacaktır.
Örnek: Sivas Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne borçlu durumda olan (X ) şahsı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki hacizler tatbik edildikleri tarih itibarıyla Fer’i alacaklar dahil olmak üzere aşağıdaki gibidir.
Anılan taşınmaz, Balıkesir Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğünce satılmış olup, masraflar düşüldükten sonra alacaklılara dağıtılacak tutar 49.000-TL'dır.
Satış bedelinden 1 inci sırada yer alan Kadıköy Vergi Dairesinin alacağı olan 44.000-TL ayrıldıktan sonra, 5.000-TL, İkinci sıradaki haciz alacaklısı (N) nin alacağı ile 4 üncü ve 6 ncı ve 7 inci sıralardaki yer alan kamu alacaklarının toplam alacakları arasında garameten pay edilmesi gerekmektedir.
Örnek: Sivas Site Vergi Dairesinin borçlusu (Y) adına kayıtlı gayrimenkul üzerindeki takyidatlar tatbik edildikleri tarih itibarıyla Fer’i alacaklar dahil olmak üzere aşağıdaki gibidir.
1.Sıra:(A) şahsının haczi (23.000,-TL)
2. Sıra: (B) şahsının rehni (30.000,-TL)
3. Sıra: Site Vergi Dairesinin Kurumlar Vergisi için haczi (70.000,-TL)
4. Sıra: Sivas SGK İl Müdürlüğünün prim alacağı için haczi (24.000,-TL)
5. Sıra: Sivas Belediyesinin Emlak Vergisi için haczi (500,-TL)
Buna göre, gayrimenkulün satış bedelinden öncelikle, aynından doğan emlak vergisi için pay ayrılacak, vergi dairesinin kurumlar vergisi için tatbik ettiği haciz tutarı, birinci sırada yer alan hacze, satış bedelinden arta kalan tutar üzerinden garameten iştirak edecektir.
6183 sayılı Kanunun 21’inci maddesinde yapılan değişiklik uyarınca rehinden önceki hacze iştirak edebileceği hüküm altına alınmıştır. Burada, Adana SGK İl Müdürlüğünün prim alacağı genel bütçeye gelir kaydedilen vergi gelirlerinden olmadığı ve öncesinde bir rehinli alacak bulunduğu için Seyhan Vergi Dairesi ile birlikte hacze iştirak etmesi mümkün bulunmamaktadır.
S O N U Ç:
Amme alacağının etkin ve hızlı bir şekilde takip ve tahsili hem SGK hem de Maliye Bakanlığı için önem arz etmektedir. Borcun sürüncemede kalmaması ve zamanaşımına uğrayarak takip ve tahsilinin imkânsız hale gelmemesi için 6183 sayılı Kanuna eklenen hükümle genel bütçe gelirlerinden olan vergi, resim ve harç gibi gelirlere hacze iştirak konusunda ayrıcalık tanımıştır. Kanaatimizce bu ayrıcalıktan prim alacaklarının da yararlanması gerekmektedir. Çünkü Hazineden sosyal güvenlik açıklarını kapatmak üzere sürekli transferler yapılmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarının zamanında ödenmemesi sosyal güvenlik sistemin aktüeryal dengesini bozmakta, sistemde yapısal sorunlar meydana getirmektedir. Bu durumda etkin ve hızlı bir alacak takip ve tahsil sistemi geliştirilmesi kaçınılmazdır. Bu konudaki eksikliğin giderilmesi amacıyla 01.01.2013 tarihinden itibaren SGK tarafından (e) haciz sistemi devreye konulmuştur.
Ayrıca 6183 sayılı Kanuna Eklenen 22/A maddesi ile Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları düzenlenmiştir. Bu sorumluluk hükümlerinden SGK prim alacaklarına uygulanması, primlerin etkin ve zamanında tahsilatı konusunda kolaylık sağlayacaktır.
KAYNAKÇA:
3.SGK İhtilaflı Prim İşleri ve İcra Daire Başkanlığı Notları